Skip to content Skip to footer

Sağlık ve Siyaset Yazıları

Bilim değirmenindeki taşların körelen dişleri ancak ve ancak bilimsel ahlak ve kültür temeline dayalı elde edilen bilgi sermayesi ile bilenir. Bu sermayenin suyu ise; araştırmak, okumak, düşünmek, tartışmak, yazmak ve paylaşmaktır. Bilimsel ahlak ve kültür temeline dayalı olarak elde ettiğimiz bilgi sermayesi ışığında sağlık politikası başta olmak üzere sağlık yönetimi alanı ile ilgili konularda bilgiyi daha fazla paylaşmak umuduyla bu kitabı hazırlama ihtiyacı duyduk. Böyle bir çalışmanın hazırlanmasındaki yegane tetikleyici unsurlardan birisi de; toplumsal hayatta ve aydınlanma sürecinde, yaşamın yegane ışığı olan bilimin egemenliğinin sağlanmasında, fikir işçiliğini bir yaşam tarzı olarak benimseyen biri olarak, bir nebze de olsa katkı yapma arzusudur. Dahası bilimi topluma indirme çabasıdır.

İşte bu çabaya hizmet için, bu çalışma ile Türkiye’de 1990’lı yıllardan bu yana siyaset kurumu, aktörleri ve paydaşlarınca gündeme getirilen, tartışılan ve/veya uygulanan belli başlı sağlık politikalarını, stratejilerini, programlarını, eylemlerini ve uygulamalarını bilimsel ahlak ve kültür süzgecinden geçirmek ve bu süreçte de bilimin temel unsurlarından olan sorgulama çabasına işlerlik kazandırmak amaçlanmıştır. Bu kitabımızda ağırlıklı olarak siyasal otorite ile ilgili kurumların ve paydaşların, başka bir ifade ile siyaset kurumlarının icraatları ile birlikte ortaya çıkan sağlık politikalarını ve stratejilerini bilimsel ahlak ve kültür temeline dayalı olarak elde edilen bilgi sermayesi ışığında sorgulamak, paylaşmak ve bilimsel gerçekleri ortaya koymak öncelikli amaç olarak ön planda tutulmuştur. Siyaset kurumu bu kitapta geniş anlamda yorumlanmış ve kamu, özel ve üçüncü sektörü içine alan bir kapsama sahip olarak telakki edilmiştir.

15 yılı aşkın bir sürecin sonucunda ortaya çıkan bu kitabımızda yer alan yazıların çoğu tarihsel gelişmelerle ilintili olduğundan ağırlıklı olarak yazının yazıldığı yıl ve yer belirtilmek suretiyle kaleme alınmıştır. Dolayısıyla yazıların, yazıldığı ay ve yıl dikkate alınarak okunmasında yarar bulunmaktadır. Bu özelliği ile kitabımız, Türkiye sağlık ortamı açısından sağlık alanında politika ve stratejilerdeki gelişmeleri tarihsel bağlamda ve silsilede sunduğundan, tarihsel (sağlık politikalarının siyasi tarihi) bir bakış açısı sağlamakta ve kronolojik gelişmeleri de ortaya koymaktadır. Bu husus, Türkiye gibi tarihsel hafızası zayıf olan bir ülkede, özellikle de sağlık politikaları alanında, önemli bir boşluğu dolduracak ve referans kaynağı teşkil edebilecektir. Ayrıca, kitabımızın bu özelliği dönemsel politika karşılaştırmalarının yapılmasına da olanak sağlayabilecektir. Kitabımız bu bağlamda, başta hükümetler ve siyasi partiler olmak üzere çeşitli siyaset kurumlarının, aktörlerinin ve paydaşlarının sağlık alanına ilişkin icraatları ve girişimleri konusunda da önemli bir veri kaynağıdır.

Bu bağlamda, kitapta ilk olarak sağlık ve siyaset ilişkisine ilişkin olarak kavramsal bir çerçeve ortaya konulmaya çalışılmıştır. Akabinde ise sağlık ve sağlık hizmetlerine ilişkin paradigmalar, piyasa başarısızlıkları ve kamunun sağlık hizmetlerindeki rolü üzerinde durulmaktadır. Böyle bir girizgah kaçınılmazdı. Üzerinde çalıştığımız, yazdığımız, çizdiğimiz, okuduğumuz, anlamaya ve anlaşılmasına vesile olmaya çalıştığımız sağlık alanını, sağlığın politik yönönü ve doğasını, başka bir ifade ile sağlık siyasetini de içerecek şekilde tanımak hayati derecede önem arz etmektedir. Gerek bu kitapta ve gerekse de başka platformlarda sağlık alanına ilişkin olarak çeşitli kesimler tarafından ortaya konulan tartışmaların anlaşılmasında önemli bir altyapı oluşturabileceği düşüncesi ile bu iki başlıkta sağlığın politik yönü ve doğası başka bir ifade ile sağlığın siyaseti üzerinde durulmaktadır. Amaç, “sağlık ve siyaset ilişkisi”, “sağlık siyaseti” veya “sağlığın ekonomi politiği” konusunda kavramsal bir çerçeve ortaya koymaktadır.

İzleyen 100’ü aşkın kadar yazıda ise, özellikle 2000’li yılların başından bu yana ağırlıklı olarak siyasal aktörler olmak üzere çeşitli aktörlerce sağlık ve sağlık hizmetleri alanında gündeme getirilen, tartışılan ve/veya uygulanmaya çalışılan politika ve stratejiler, bilimsel ahlak ve kültür temelinde elde edilen bilgi sermayesi çerçevesinde sorgulanmak suretiyle tartışılmaktadır. Kitapta tartışmaya konu olan hususlar sağlık sisteminin politika boyutu ile ilgili çok sayıda konuyu kapsamaktadır. Dolayısıyla bu kitapta ulusal bazlı sağlık politikası alanına ilişkin yazıları bulabileceğiniz gibi, küresel, uluslararası ve uluslarüstü sağlık alanına ilişkin yazılar da bulabileceksiniz. Kitabımızda Türkiye’nin AB ile ilişkilerinin genişleme ve derinleşmesine paralel olarak AB sağlık politikalarına ve Türkiye-AB ilişkilerinin sağlık açısından ele alındığı hatırı sayılır düzeyde yazıya da yer verilmiştir. Bu özelliği ile de kitabımız, Türkiye-AB ilişkilerinin sağlık ve sağlık politikaları boyutuna da tarihsel bir süreç içerisinde tanıklık etmektedir denilebilir.

Kitabımızda göze çarpan diğer bir husus ise, röportaj tarzında hazırlanmış bazı yazılara yer verilmiş olmasıdır. Bu tür yazıların kaynağı, çok çeşitli basın yayın çevrelerinden gelen taleplere verilen röportajlardır. Ancak sizlerin de tahmin ve taktir edebileceği gibi, istisnalar hariç olmak üzere, verdiğiniz röportajlar genellikle tam olarak yayınlanmaz. Dolayısıyla konunun bütünlüğü ortadan kaybolur. İşte medyaya verilen bu röportajların, maruz kaldıkları talihsizliği bir nebze de olsa bertaraf etmek için bu kitabımızda tam hallerine yer verilmeye çalışılmıştır.

Bu kitap yazılırken kullanılan kalem ve dil açısından da bir hususa özellikle dikkat edilmeye çalışılmıştır: Bilimi topluma indirmek… Bunun için bilimsel bakış açısı ihmal edilmeden teknik olmaktan ziyade mümkün olduğunca herkesin anlayabileceği bir dil kullanılmaya çalışılmıştır.

Takdir edersiniz ki, bir eser vücuda getirebilmek oldukça zorlu bir süreç ve yılların birikimini gerektirmektedir. Bu birikimin ise çok sayıda değişkenin ve aktörün bir fonksiyonu olduğu açıktır. Hele bu eser bir kitap ise bu değişkenlerin ve aktörlerin sayısı ve önemi daha da artmaktadır. Dolayısıyla, bu tür eserlerde teşekkür kısmı yazılası en zor olanlardan birisidir. Çünkü her zaman somut veya soyut anlamda olsun, emeği geçen herkesi anamama kaygısını, hatta gerçeğini de beraberinde getirir. Bu kaygının gölgesinde de olsa emeği geçenlerin bazılarını burada zikretmek boynumuzun borcu olsa gerek. Başta ailem… Fazla söze gerek var mı? Onlar candır, canandır, yardır, yarandır. Onların hakları ödenemez zaten. Diğer taraftan, klasik olacak ama denilir ya, “her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır” diye. İşte bu kahraman, varlığı beni her yönüyle zenginleştiren eşim Türkan. Kendisi de bir akademisyen olan eşimin göstermiş olduğu sabır, fedakarlık ve bizzat yazılarımı okuyarak, tartışarak ve uzun cümlelerimi adam etmeye çalışarak yaptığı somut katkılar olmasaydı bu eser meydana gelmeyecekti. İyi ki varsın sevgili eşim.

Bir teşekkür de siz değerli okuyucularımıza. Eğer siz okumasaydınız bu eserin bir kıymeti harbiyesi olmayacaktı. İyi ki okuyorsunuz! Her türlü geri bildiriminiz bizim için kitabın daha da geliştirilmesi ve olgunlaştırılması açısından önem arz etmektedir. Lütfen bize yazın.

Kitabımızın Sağlığın Siyaseti ile ilgilenen herkes için yararlı olması dileğiyle…

 Hasan Hüseyin Yıldırım

Birinci Baskı, Mart 2016, Ankara

www.hhyildirim.com